KİTAP
TAHLİLİ
Kitabın
adı:Tarih Nedir?
Kitabın
Yazarı:Edward Hallett Carr
Yayınevi:
İletişim Yayınları
Kitaptan
Çıkardığım Sonuçlar:
- · ‘Tarih’ tarihçinin üstünde çalıştığı yaşayan geçmiştir.
- · Bir tarih kitabında bakacağımız ilk şey olgular değil yazan tarihçi olmalıdır. Bu maddeye katılmıyorum. Fikrimi tarih nedir sorusuna kendi cevabımda açıklayacağım.
- · Tarihçi nesnel olamayacağından tarih nesnel değildir.
- · Geçmişi, dönemimiz anlayışıyla anlayabiliriz.
- · Tarih, sadece olgusal değildir. Yorumlanabilir.
- · Geçmişi sevmek, tarihsel bir paradigma değil çözümlenememiş insan psikolojisidir.
- · Tarih, kimsenin biyografisi değildir; Fakat tarihçi bazen otobiyografici olabilir.
- · Tarihçi de Dünyalıdır; fakat mensup olduğu milli tarih çerçevesinde Dünya’yı yorumlar.
- · Tarihten ders çıkarılır.
- · Tarih bilinci ,kişinin ne kadar tarihe meraklı olduğu ile ilgilidir.
- · Tarih, yargıçlık taslamaz. Sadece nasihat eder.
- · Tarih bir bilim değil, bilimi kapsayan bir ilimdir.
- · Tarih nasıl sorusuna cevap verir.
- · Tarihsicilik mantıksal bir kavram değildir.
Değerlendirme
Yazısı
Tarih, yaşamın ruhsal
döngüsüdür.İnsandaki merak hissini aşındır.Tarihi bu şekilde tanımlamamın
sebebiyeti;’Tarih nedir?’ sorunsu kendime sorduktan sonra kelime kökünden
yaptığım araştırmadır.Bilindiği gibi ‘Tarih ‘ kelimesi Arapçadır.Araştırdığım
büyük Arapça sözlüklerinden biri olan Mukayesil lügat’ın da kelime anlamında
beklenti,umma gibi karşılıklar vardı.Bu da bana mefhum olmayan geleceğin tecrübe edilen geçmişe yakın lakin daha iyi
şekillenmesi temennisinin zamansal adının tarih olduğu izlemini verdi.
Kayıta alınmış olgular bütünü tarihi
oluşturan en önemli somut delillerdir. Kayıt altına alma işlemini dönemin ya da
konunun mesul kişisi yaptığından olgunun doğruluğunu tartışabiliriz.Yalnız
olgunun güvenilirliği aksi ispatlanmadığı taktirde sağlamdır.Olgular günümüzün
tarihi referans kaynağı olmasıyla pek çok tarihçinin kitaplarında yer verdiği
sürece okuyucunun yazara olan güveni artmaktadır.Çünkü;kimi zaman tarihçi asıl
mesleği gazetecilik olan birisi de olabilir.Velhasıl yazar, tarihçi kimliğini
araştırdığı bilgiler ve kullandığı olgular neticesinde edinir.’Tarih Nedir
?’kitabın da geçtiği gibi tarih kişi tarafından kayıt altına alınıp
yorumlanabildiği için nesnel değildir.
Kitapta geçen ve düşüncemle taban tabana
zıt olan cümle ‘Geçmişi sevmek yaşlılara özgüdür.’ibaresi bana Kur’an-ı Kerimde
geçen Hz. Musa(a.s)kısasının tefsirini hatırlattı.Şöyle ki;Musa (a.s)Allah’a
iman edenleri Firavunun (Mısır’da bu kelime kral manasında kullanılır )
zulmünden kurtardıktan sonra Kızıl Denizi aşar aşmaz etrafındakiler Firavunun
hüküm sürdüğü ve sadece soğan yiyebildikleri geçmişlerini özlemle yad
etmişlerdir.Yani geçmişe bir ah her zaman vardı.Türkiye ölçekli baktığımızda Seksenler
dizisinin bu kadar reyting yapması geçmişe özlemdir.O zamanlar halk sıkıntıda
ve darbe olmasına rağmen bu tür mühim olayların unutulup,özlemle yad edilmesi
insanlığın bir alışkanlığı olabilir.İngilizlerin Viktoria,Fransızların
Napolion,Slavlanın Stalin dönemine özlemleri gibi…
Tarihi anlamak kişinin bilgileri ve
bakış açısı dahilindedir.Herkes tarihi baktığı ölçüde algılar ve istediği
şekilde geleceğe yansıtır veya yansıtmaz.Önemli olan tarihi doğru anlayabilmek
değil,anladığımız kadar özümsemektir.
Rumeysa Terzioğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder